En Korkunç Şehir
Aslında hepimizin kendince belirlediği, herkesten gizlediği korkuları vardır. Korkudan ziyade o korkular ile yüzleşmek bize daha ürkütücü geliyor. Peki bizler bu korkularımız ile nasıl başa çıkıyoruz? Çocukluk dönemimizden etkilendiğimiz bir şeyden dolayı bilinçaltımıza işlenen korkular, bu zamana kadar bilinçaltımızda duruyor olabilir. Geceleri rüyalarımızda bile görebileceğimiz korkuları yenmek her yiğidin harcı olmadığını söyleyebilirim.
Peki bu korkular sonradan yaratılabilir mi? Mesela insan oğlunun terk ettiği her yer bizim için bir korku oluşturabilir mi? Korku dediğimiz kavram çocukluk dönemimizden mi gelmekte? Dünya üzerinde bir çok ürkütücü korkunç ve bir o kadar etkileyici yerler mevcut. Bugün bu yerleri en korkunç şehirleri inceleyeceğiz.

Çek Cumhuriyeti / St. George’un Kilisesi
Lukova Köyü’nde sınırları içerisinde bulunan bir kilisede yaşanan olaylar kiliseyi listemize sokmayı başarıyor. Yıllar 1968’i gösterirken kilise içerisinde bir cenaze töreni esnasında tahlisiz bir olay meydana geliyor ve kilise içerisindeki çoğu insanın ölümü ile sonuçlanmasına neden oluyor. Cenaze töreni esnasında kilisenin tavanı çöküyor ve ölüm gerçekleşiyor. Bir süre sonra Jakub Hadrava isimli bir sanatçı kendi tasarladığı korkunç heykellerini kiliseye yerleştiriyor ve olanlar oluyor.

İtalya / Terk Edilmiş Bir Akıl Hastanesi
Akıl hastanesi mantığı normal şartlarda da korkutmakla beraber üzerine bir de terkedilme durumu eklenince ekstra bir korku sergiliyor. Terkedilen hastane bir süre sonra Brezilyalı sanatçısı Herbert Baglione tarafından hastaların hayali figürlerini düşünerek eski duvarlara ve zeminlere tasvir etti.

Fransa / Paris Yeraltı Mezarı
Paris’in altı aslında tünellerden oluşan bir yapıya, bir tarihe sahiptir. Yer altı tünelleri ve mağaraları 300km uzunluğa bir uzanan bu tünellerde 6 milyon ölünün kalıntılarına rastlanıldı.

ABD / Pensilyanya Centralia
50 yıl kadar önce bir sebepten dolayı başlayan ve hala devam eden yer altı yangını sebebi ile binlerce insan bu bölgede ki evlerini terk etmiş ve kent Pensilyanya’nın en az nüfusuna sahip bir yer haline gelmiştir.

Japonya / Hashima Adası
1887 yıllarında kömür madenciliğine uygun olarak görülen ve kurulan eski bir yerleşim merkezidir. 1959 yıllarında Dünya’nın en kalabalık yeri olarak bilinmekle beraber 1974 yılında kömür yetersizliği bulunmuş ve maden kapatılmış. Kapanmasından kısa bir süre sonra bu bölgeyi yaşayan halk terk etmiş ve bölgede şuan kimse yaşamamaktadır.