Haritada Kaybolan Ada – Atlantis
Çocukluğumuzun haritada kaybolan adası Atlantis hakkında hiç bilgi topladınız mı? Belki birkaç film de izlediniz, belki kitabını okudunuz. Ama bu içeriği görene kadar Atlantis hakkında hiçbir şey okumamış ve duymamış insanların bizden daha kalabalık olduğuna eminiz. O yüzden Atlantis hakkında dolu ve güzel bir içerik hazırladık. Hemen aşağıya inerek içeriğimizi inceleyelim.

Atlantis Nedir?
Atlantis nedir sorusunun en net cevabı kesinlikle hikâyelerde geçen ve gerçek olmayan ada veya kıtadır. Ancak Atlantis’in gerçek olmasını dileyen insan sayısı o kadar çok ki insanı hiç olmadığı kadar cezbediyor. Tarif edildiği gibi bir yer ise kesinlikle araştırmaya ve onu görmeye değecek bir şey. Atlantis kafamızda yer ettiği kadarı ile suyun üzerinde duran bir ada idi. Ancak yaklaşık 9000 yıl önce kadar suyun altına çöken bir ada. Çok büyük bir uygarlığın izlerini üzerinde taşıyan bu ada adını nereden aldığı hiçbir zaman bilinmeyecek. Birçok insan Atlantis kelimesini tarif edebilse de herhangi bir geçerli kanıtı yok. Peki bu efsane neden battı, haritadan kaybolan gizemli ada neden battı gibi sorulara biraz cevap arayalım.
Atlantis efsanesinin kökleri nereye dayanıyor, kalıntıları hakkında bilgi gibi sorularınızın yanıtları hiçbir zaman yanıtlanamayacak. Sualtı arkeolojisi ile ilgilenenler belki de çoktan bu adayı buldular. Biz normal insanlar bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Ama kişisel olarak merak ettiğimiz en önemli adalardan bir tanesidir.
Atlantis Adası Gerçek mi?
Sualtı arkeologlarına göre bu ada evet gerçek. Ama nereden çıktığı, tarihi ve geleceği hakkında hiçbir açıklama yapılmıyor. Atlantis hakkında her zaman farklı farklı efsaneler doğmuştur. Ama bizler bunları sıradan hikâye olarak değerlendirip sualtı arkeologlarına odaklanalım.

Atlantis Adası Efsanesi
Birçok efsaneye göre Atlantis adası, bilgin insanların kendi çabaları ile batırılmış bir adadır. Dünya üzerindeki savaşlardan kötü etkilenen bu gizemli ada, çok ilerlemiş bir uygarlığa ait ada idi. Kitaplar da geçen efsanelere göre bu ada üzerinde yaşayan insanlar bizim gibi değillerdi. Evrim geçirmiş ve su altında dahi nefes alabilen bir topluluk haline gelmişlerdi. Barış içinde sonsuza dek yaşamak ve dünya yüzeyinden kaybolmak için adanın bilginleri tarafından isteyerek ve bilerek batırılmıştır. Şiddetten ve acımasızlıktan kaçınan ada sakinleri, bu durum ile sonsuza dek mutlu yaşayabileceklerdi.
Her zaman bu tarz efsaneler insanların kulaklarına yayılmaktadır. Tabi ki buna inanmamız beklenemez ama teknoloji konusunda bu kadar ilerlemeye kaydedebilmişler ise neden adayı su altına almak yerine dünya dışına gitmediler. Fantezi dünyasının büyük oyunları her zaman insanların zihinleri ile oynamıştır.
Atlantis Kelimesi Nereden Çıktı?
Atlantis kelimesi ilk olarak Platon’un milattan önce 330 yılında yazdığı bir kitapta görünüyor. Bu kitaptan önce Atlantis adasından bahseden herhangi bir kişi daha yoktu. Kitapta geçen bilgilere göre bu ada Tanrı Poseidon tarafından korunuyordu. Bir gün uygarlık o kadar büyük hata yaptı ki Poseidon bu uygarlığı cezalandırmak için okyanusun altına batırdı. Tüm yaşayan sakinleri ile birlikte. Atlantis efsanesinin gerçekleştiği tarihten bu yana ortalama olarak 9000 yıl geçti. O tarihler de konuya şahit olan Mısırlı bir bilim adamı da olduğu söylenir. Yunan yakınlarında bulunan bu adanın nasıl olur da Yunan yazıtlarında hiç yer almadığı bugün hala tartışma konusudur. Kimi araştırmacılara göre yazıtlar da yer alıyor kimi araştırmacılara göre ise bu tamamen efsane.