Kamboçya

Phnom Penh Tuol Sleng Soykırım Müzesi

Merhabalar. Phnom Penh gezimde gördüğüm Tuol Sleng Soykırım Müzesi ‘ne ayrı bir yazı ayırmak istedim. Size kısaca Kızıl Khmerler’den bahsederek giriş yapmak istiyorum. Kızıl Kmer veya orjinal ismiyle Khmer Rouge , 1975 – 1979 yılları arasında Kamboçya’yı yöneten maocu radikal komünist örgüttür. Kamboçya yönetimini gerilla iç savaşı ile ele geçiren bu örgütün başında bulunan Pol Pot , belki birçok insan bilmeyebilir ama yakın zamanın en büyük katilleri arasında yer alır. Dört yıl içinde Pol Pot önderliğindeki Kızıl Kmerler tam 2 milyon insanın ölümünden sorumludur. Bu insanların hemen hemen hepsi masumdur. Kızıl Khmer hareketi kendi otororitesini korkuyla yaymak için bu büyük soykırım hareketini kullanmıştır. 1975 yılında tam beş yıl süren süren iç savaş sonucu ülke yönetimini ele geçiren Kızıl Kmerler dünyada hiçbir komünist hareketin başvurmadığı şekilde adeta taş devri mao komünizmi uygulayarak şehirlerdeki insanları zorla köylere yerleşmeye zorladılar. Onların köyde çiftçilik yapmalarını zorunlu kıldılar. Kamboçya‘daki tüm meslekleri ve teknik insanları yok ettiler. Birçok salgın hastalık ülke çapında yayıldı. Dünya bu vahşete daha fazla tepkisiz kalamadı. 1979 yılında Vietnam Ordusu ve Kamboçyalı Komünistler (KUFNS) Kamboçya’ya girdiler ve Phnom Penh‘i işgal ederek Kızıl Kmer Rejimi ‘ne son verdiler. O tarihten sonra zaman zaman iktidara dönmeye çalışan Kızıl Kmerler , 1998 yılında önderleri Pol Pot’ün ölmesiyle tamamen dağıldılar.

1976 – 1979 yılları arasında S-21 olarak da bilinen Tuol Sleng hapishanesinde yaklaşık 20.000 mahkum işkenceyle öldürüldü. Bu hapishaneden sadece 12 kişi sağ olarak kurtulmuştur. Ölenlerin arasında Vietnam, Tayland, Fransa, İngiltere, Avustralya, Kanada, ABD, Yeni Zelanda, Endonezya gibi yabancı ülke vatandaşları da vardır.

Şimdi müzeyi anlatmaya başlayayım. Müze her gün 08:00 – 17:00 saatleri arası açık. Giriş ücreti kişi başı 3 USD ama tercümanın size anlatmasını isterseniz giriş bileti 6 USD ‘dir. Tercümanı biraz açmak gerekirse girişte size kulaklık veriliyor ve İngilizce, Fransızca gibi birkaç yabancı dilde müzeyi anlatan kayıt dinliyorsunuz. Ben tercümanlı kulaklığı istemedim ve 3 USD’ye bileti alarak üç katlı ilk binaya girdim.

Bu hapishane A, B, C, D binalarından oluşuyor. Ben, en yoğun işkencelerin olduğu A binasından başladım. Tek tek odalarda duvarlarda işkenceyle öldürülen kişilerin fotoğrafları ve boş odanın ortasında bir yatak var. Yatağın üzerinde işkence yapmak için kullanılan elektrik şok aletleri, kelepçeler, kesici, delici aletler var. Fotoğrafların altındaki açıklamalarda bu fotoğrafların işkence ile bu odada öldürülen gerçek kişilere ait olduğu yazıyor. Fotoğrafların Kızıl Kmerleri deviren Vietnam Ordusu tarafından 1979 yılında çekildiği yazılıyor. Odalarda o kadar çok kişi öldürülmüş ve yerlere o kadar çok kan akmış ki yerler hala kıpkırmızı duruyor. İnsan bu odaları gezdikçe ve bu fotoğrafları gördükçe içi ürperiyor ve bunu yapanların insan olamayacağını düşünüyorsunuz. İşkence yapan ve bu hapishanede çalışan kişi sayısı 1720 olarak belirtiliyor. Kızıl Kmerler bu işkencesi kişileri de yine köylerden toplamışlar.

Phnom Penh Soykırım Müzesi’yle ilgili videoyu aşağıda ekledim.

Birinci kat sonunda ikinci ve üçüncü katları da tek tek gezdim. Odalar büyükçe ve her odada birer yatak var. Bu yatakta binlerce genç, yaşlı, kadın, erkek hatta çocuklar bile öldürülmüş. İnsan kendi gözüyle görmese inanası gelmiyor ama maalesef S-21 hapishanesinde tamamıyla suçsuz insanlar, olmayan suçların itiraf etmeye zorlanmış ve tek tek öldürülmüşler.

Bu binadaki gezimi bitirdikten sonra şimdi yandaki C binasına geçiyorum. Bu binada odalar suni olarak tahta bloklarla daha küçük odalara bölünmüş. Size bu odaların fotoğraflarını gösteriyorum. Bu odalarda da sadece işkenceci hapishane görevlisi ve mahkumun sığabilecek kadar yeri var. Odaların kapısına küçük bir pencere açılmış. Mahkumlara ne doğru dürüst yemek ne de su verilmiş. Periyodik olarak her gün işkence gören mahkumlar çok fazla dayanamadan ölmüşler ve onların yerine köylerden yenileri getirilmiş.

B binasında fotoğraf galerileri ve D binasında da işkencede kullanılan aletler var. İşkence aletleri gerçekten korkutucu. Değişik tipte ve boyutlarda bıçaklardan tutun testerelere kadar türlü aletler sergileniyor. Müzenin en ürpertici kısmın ise bu hapishanede ölenlerin kafataslarının Kamboçya haritası şeklinde sergilenmesi.