Okyanusta Batan Gemiler

Her zaman kendine has hikâyeleri olan okyanusta batan gemiler ile başlıyoruz. Sualtı arkeolojisinin bütün merakı okyanus üzerinde batmış bu gemilerdir. Her birinin kendine göre bir hikayesi vardır ama şu anda okyanus dibini boylamış binlerce batık vardır. Aşağıda temsili olarak listelenmiş olan batıklar, ait oldukları dönemin ve o gemi ile yolculuk yapmış insanların hatıraları ile saklıdır. Çocuklar, en sevilen eşyalar, unutulmayan yaşanmışlıklar, sevgiler, özlemler, acılar ve tat günler. Her biri bu gemiler ile birlikte okyanusa gömüldü.

İlk tarihi gemi batığı kazısı 1961 yılında yapılmıştı. O günden bu günlere binlerce yeni batık gemi keşfi gerçekleşti. Benzersiz bilgiler ile hemen okyanusta batan gemiler içeriğimizi inceleyelim.

USS Monitor ve Hunley (Amerika)

Çok uzun dönem boyunca aranan bu gemi 1973 yılında iki gönüllü dalıcı tarafından 70 metre derinlikte Kuzey Carolina da bulundu. 100 günlük acele ile üretilen bu devasa gemi 1862 bahar ayında Virginia ile karşılaştı. Bu devasa savaş gemisinin hatasını 16 kişilik mürettebatı ile batınca anlaşıldı. Ne yazık ki acele ile üretilen bu gemi batmaya zaten mahkûmdu. Dönemin en iyi marifetlerinden birisi olan Monitor, bir mühendislik harikası olarak adlandırılıyordu. Yapılan deniz savaşı sonucu çok hızlı bir şekilde batmayı başarabilen Monitor, 1973 yılında sadece pervanesi, motoru ve zırhlı tareti denizden çıkartılabildi.

RMS Titanik (Kuzey Atlantik Okyanusu)

Bu gemi ile batan acıların ve hayatların filmini hep beraber izlemiştik zaten. Gerçekten bir mühendislik harikası olan bu gemi için batması imkansız deniyordu. Ama bu büyük ve devasa gemi 2200 yolcusundan 1500’ü ile beraber okyanusun dibine battı. Geriye kalan 700 kişi gemi batmadan bir saat kadar önce gemiden tahliye edilmişti. Amerika ve Fransızların ortak yapımı olan bu gemi de bulunan 5500 özel parça özel bir şirket tarafından bugün halka açık bir sergide sergileniyor. Titanik’in keşfi ve incelenmesi için binlerce insan gönüllü oldu. 2012 yılında robotik çalışmalarla beraber geminin bir haritasını çıkartmaya çalışıyorlardı. Hala başarılı olmuş sayılamazlar. Tamamı ile parçalanmış bu geminin ne 3 boyutu ne haritası çıkartılamıyor.

Mary Rose ve Vasa (İngiltere-İsveç)

Mary Rose ve Vasa gemisi çok iyi korunan iki gemiydi. 16.yüzyılın sonu 17.yüzyılın başlarında deniz gücünün artması ile beraber savaşlarda kullanılan bu iki muazzam geminin kaderleri ortakdı. Mary Rose gemisi 1545 yılında girdiği savaşta alabora olarak battı. İçerisinde 15,000 buluntu ile sergilenmektedir. Vasa gemisi ise 1628 yılındaki ilk seferinde Stockholm açıklarında batık oldu. 64 adet top ve bir orduyu içinde taşıyan bu gemi tüm mürettebatı ile battı. 7520 buluntu ile sergilenmektedir. Gövdesi denizden çıkartılan Mary Rose gemisi hala sergilenmektedir.

Kyrenia (Kıbrıs)

Milattan Önce 4.yüzyıla ait olan bu gemi tam tamına 2300 yıllıktır. Yunan ticaret gemisi olduğu ortaya çıkan gemi, daha önce ki resimlerde ve seramik çizimlerde gördüğümüz Yunan ticaret gemilerinin tıpkısıdır. Yapılan araştırmalar sonucunda, Rodos kentinden 4 kişilik mürettebatı ile açılan gemi Milattan Önce 306 yılında bir korsan saldırısında batırılmıştır. Geminin gövdesinde bulunan 8 demir mızrak ucu ile bu saldırının ne kadar doğru bir buluntu olduğunu ortaya koymaktadır. Şu anda geminin gövdesi her ne kadar müzede sergilense de geminin deneysel bir yanı da bulunuyor. 1985’te yapılan bir kopyası ile olayın nasıl gerçekleştiğini canlı canlı yaşamak için ilk adımı atan Yunanlı araştırmacılar bugün hala bir başarıya ulaşmış değiller.

İspanyol Armadası (İskoçya ve İrlanda)

İspanya’nın İngilizlere karşı 1588 yılında ürettiği İspanyol Armadası o zamanın en büyük gemisi idi. 130 gemi ve 30,000 asker ile İngiltere’yi işgale giden Armada, Elizabeth’i tahttan indirme planları kuruyordu. Savaş esnasında İngilizlerin üstünlüğü vardı. Elizabeth kaçmayı planlarken su fırtınasına yakalanan Armada, gemilerin üçte biri denizin dibini boyladı. Askerlerin %80’i İskoçya ve İrlanda’da gömüldü. Armada gemilerinin kaptanları çok cesurdu, kendilerinden çok eminlerdi. Ancak düşmanın ateş üstünlüğü ve tanrının lütfu ile birçok gemi denizin dibini boyladı. İspanyolların daha fazla topu olmasına rağmen onu mantıklı kullanamadılar ve savaşı kaybettiler. Mantıken bakıldığında İspanyollar daha güçlüydü. Ama biraz şans ve kader ile İngiltere kraliçesi Elizabeth galip çıktı bu savaştan.